Eğitim Sokağı
Hoşgeldiniz
Ziyaretçi. Kayıt Ol !

Sitemize Dosya Yükleyerek

Destek
Olabilirsiniz


Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5



[-]
Etiketler
uygarlık , tarıhi , 7 , hafta , pdf

Konu: 26
Mesaj: 27
Cinsiyet:
Kıdem: 20-01-2015

1. ORTA ASYA TÜRK TARİHİ VE UYGARLIKLARI 1.1. Hunlardan Önceki Orta Asya Tarihi ve Uygarlığı
Yaklaşık MÖ 5. binyıldan itibaren Sibirya’nın batısında ve güneyinde özgün bir Bozkır Uygarlığı varlığını sürdürmekteydi. Bu dönemde yazıyı kullanıp kullanmadığı tam olarak bilinmeyen bu uygarlık atlara koşum takan ilk uygarlık olmuş; tahta, deri gibi dayanıksız ürünleri işlemesini bilmiş, daha sonra metali de işleyerek tarım yapmayı öğrenmiştir.
1.2. Orta Asya’daki İlk Yerleşmeler
Orta Asya’daki ilk yerleşmelerin MÖ 2500’lerde olduğu tahmin edilmektedir. Orta Asya’daki arkeolojik araştırmalara göre Minusinsk Bölgesi’ndeki Afenesyevo Kültürü (MÖ 2500 - 1700) ile aynı bölgedeki Andronovo Kültürü’nün (MÖ 1700 - 1200) temsilcilerinin Türk soyunun prototipini (ön tipi) oluşturan insanlar olduğu anlaşılmıştır.
Ön Türkler diye adlandırılan bu insanların bir görüşe göre bu bölgede (Altaylar - Sayan Dağları’nın güneybatı bölgesi) Neolitik Dönem’den beri yaşadığı kabul edilmektedir. Andronovo Kültürü’nden sonra ortaya çıkan Karasuk Kültürü (MÖ 1200 - 700) ile özellikle Tagar Kültürü (MÖ 700 - 300) döneminde artık bölgenin adından dolayı burada yaşayan insanlara Altaylılar denmeye başlanmıştır. Bu arada kendinden önceki tüm kültür dönemlerinin bir sentezi niteliği taşıyan Tagar Kültürü, İskit ve Hun sanatında derin etkiler meydana getirmesi bakımından da ayrı bir öneme sahiptir.
Harita 1: İlk Türk Yerleşimleri ve Kültürleri (Wikipedia)
Altay bölgesinde yerleşimler devam ederken bir taraftan da Çin topraklarına kalabalık gruplar halinde göçler yaşanmıştır. Hatta MÖ 1050 - 256 yılları arasında Çin’de kurulan Chou Devletinin kurucularının Türk kökenli olduğuna ilişkin görüşler vardır. Chouların ekonomik yapılarının, inançlarının, yönetim ve sanat anlayışlarının Türklere olan benzerliği bu görüşü desteklemektedir.
Orta Asya’nın doğusunda bu gelişmeler yaşanırken batısında MÖ 800 - 700 yıllarında Herodotos’a göre Masagetlerin baskısıyla bulundukları bölgeden daha batıya göç ederek Hazar Denizi’nin kuzeyinden, Güney Rusya’ya geçen ve burada bulunan Kimmerleri Kafkasların güneyine doğru iten İskitler, tarih sahnesinde yer almaya başlamışlardı. İskitlerin kökeni hakkında farklı görüşler vardır. Slav ya da İran kökenli olduklarına yönelik yorumlar olmakla birlikte son dönemlerdeki araştırmalar Ural-Altay kökenli olduklarına işaret etmektedir.
MÖ 700 - 500 yıllarında İskitlerin, burada Kimmerler ile birlikte, İranlı bir kavim olan Medler ve Mezopotamya’da güçlü bir krallık kurmuş olan Assurlar ile mücadeleleri söz konusudur. İran’da Medler yıkılınca bu kez de onların yerine kurulan Persler ile savaşlar başlayacaktır. MÖ 529’da Perslerin Aral havzasını işgale yönelik faaliyetlerine Tomris Hatun önderliğindeki İskitler karşı koymuştur. Bir süre bu coğrafyada etkinliklerini sürdüren İskitler, MÖ 3. yüzyılda (270’ler) Sarmatların baskısı ile Volga Nehri’nin batısına kadar çekilmişlerdir.
İskitlerin Orta Asya tarihine ilişkin en önemli yönleri bu bölgeye ait kültür değerlerini daha batıya taşımalarıdır. Örneğin Güney Rusya’da bulunan arkeolojik malzemelerin Orta Asya’da bulunanlarla benzerlikler taşıması Orta Asya’nın diğer coğrafi alanlarla etkileşim hâlinde olduğunu göstermektedir.
1.3. Orta Asya’da Kurulan İlk Türk Devletleri
Batıya, kuzeye ve güneye göç eden Türkler bu coğrafyalarda güçlü devletler kurmuşlardır. Merkezi Türkistan bölgesinde kalan Türk boyları da Anayurt coğrafyasında tarihe yön veren devlet oluşumları meydana getirmişlerdir. İlk Türk devletleri ile ilgili en sağlıklı bilgileri Çin kaynaklarından öğrenmekteyiz.
Aslında çöl değil, yayla iklimine sahip bozkırların halkı olan Türklerin, yayılmaları esnasında çoğunlukla bozkır coğrafi ve iktisadi şartlarının yer almadığı ve kültürlerinin yaşama imkânının zayıfladığı sınırlarda durakladıkları; ormanlık, sıcak veya rutubetli bölgelere pek girmedikleri görülmektedir. Türklerin irili ufaklı siyasi kuruluşlar meydana getirerek mevcudiyetlerini devam ettirdikleri saha, daha ziyade Kuzey Çin’den -bütün Türkistan’ı, İran’ı ve Anadolu’yu içine alacak şekilde- Avrupa’da Tuna dirseğine kadar devam eden geniş coğrafi kuşak olmuştur. Bugün de Türk toplulukları umumiyetle aynı coğrafyada hayatlarını devam ettirmektedirler.
1.3.1. İskitler
İskitler, Çin kaynaklarında Skit olarak geçmektedir. Bazı kaynaklar Sakaların da İskit olarak geçtiğini yazmıştır. MÖ 8. ve 7. asırlar arasında Karadeniz’in kuzeyinde; Türk (Saka), Slav, Fin - Ugor (Ogur), Got ve diğer halkların birleşmesiyle meydana gelen federasyona İskit adı verilmiştir. MS 2. yüzyıla kadar bu coğrafyada gücünü korumuştur.
İskit adı etnik bir milletin adı değil, coğrafi bir bölgenin adıdır. Grek kaynakları İskitlere Çin kaynakları gibi Skit adını vermiştir. Batılı kaynaklar ise İskitleri Skif olarak nitelendirmiştir. Avrupalı tarihçiler İskitleri Farisi (Aryani) bir kavim olarak dile getirmişlerdir. Ancak
Avrupalıların Harzemşahlar ve Safevileri bile Farisi kökenli görmesi bu fikrin bir dayanağı olmadığının en önemli kanıtıdır. Diğer yönden Greklerin Sakalara da Skit adını vermesi İskitlerin Türklerin liderliğinde bir devlet yapısında olduğu fikrini kanıtlayan en önemli argümandır. Bundan dolayı Rus tarihçiler, İskitlerin çok yüksek ihtimal Türk olduklarını iddia etmişlerdir.
Günümüze kadar İskitlerin, Sakalar olup olmadığı tartışılagelmiştir. Sakaların, İskitlerin diğer bir ismi olup olmadığı halen dahi açıklığa kavuşturulamamıştır. 20. yüzyılın ortalarında Rus bilim adamları, Sakaların Türk olduğunu kanıtlamıştır. Dönem itibarıyla Karadeniz’in kuzeyinin tamamının Türk olması imkânsız olacağından Sakaların İskit Konfederasyonu’nda yaşayan Türk halkı olduğu fikri daha kabullenebilir bir iddiadır. Bütün bu bilgiler ışığında kesin olmamakla birlikte İskitlerin Türklerin liderliğinde kurulan bir devlet olduğu dile getirilebilir.
1.3.2 Asya Hun Devleti
Türkistan coğrafyasında Çin kaynaklarında ismi geçen ve teşkilatı olan ilk Türk devletidir. Hunların merkezi Orhun ve Selenge (Selenga) Nehirlerinin suladığı Türkler tarafından ilahi bir mana yüklenen Ötüken’dir. Hun siyasi tarihi, Çin kaynaklarından MÖ 4. asırdan itibaren kesin olarak takip edilebilir. Hunlularla ilgili en eski yazılı vesika olarak MÖ 318 yılına ait antlaşma metnidir.
Hunluların bilinen ilk lideri Teoman, en önemli lideri ise meşhur ıslık çalan oklarla babası Teoman’ı ortadan kaldırarak Tanhu unvanını ilk defa kullanan Mete Han’dır. Hunlular Mete Han döneminde Çinlileri hâkimiyet altına almıştır. Çinliler Hunlular döneminde Türk akınlarından korunmak için uzunluğu 3.000 km’yi bulacak Çin Seddi’ni inşa etmişlerdir.
Çin kaynaklarında Hiung-nu olarak geçen Hunlular, Tu-ku (Türk) kabilesine mensup Tanhu Mete döneminde (MÖ 209 - 174) en ihtişamlı zamanlarını yaşamışlardır. Bu dönemde Hunlular önce doğudaki Tung-huları (Moğol-Tunguz kabileler birliği), akabinde Hint - Avrupa menşei oldukları iddia edilen Yüe-çileri, son olarak ise Çinlileri hâkimiyet altına alarak sınırlarını doğu batı yönünde Aral Gölü - Kore sınırları, kuzey güney yönünde Tibet - Kuzey Sibirya arasında genişletmiştir.Tanhu Mete’nin ilk defa uyguladığı onlu, yüzlü ve binli ordu sistemi MÖ 209’dan sonra bütün Türk devletleri tarafından kullanılmıştır. Bu sistem halen dahi Türkiye Cumhuriyeti ordusu tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca Türk tarihinin bilinen ilk yazılı antlaşması MÖ 197 yılında Mete Han döneminde Çinlilerle yapılmıştır.
Tanhu Mete MÖ 174 yılında öldüğünde geride Çinlilere karşı muazzam bir gücü bulunan devlet bırakmıştır. Ayrıca Mete Han, Çinlileri hâkimiyet altına almasına rağmen sadece onlardan vergi almış, onların topraklarına gidip yerleşmemiştir. Bunun nedeni ise Türklerin Çinliler tarafından asimile edilmesine fırsat vermemektir.
Tanhu Mete’den sonra Hun tahtına oturan oğlu Ki-ok (Gök) devletin Çinliler karşısındaki gücünü korumaya gayret gösterdi. Tanhu Ki-ok, Çinlilerin iktisadi yükümlülüklerini yerine getirmediklerini iddia ederek Çin sarayını ele geçirmiş, bu sefer sonunda da Çinlileri kendine bağlamak adına bir Çinli prenses ile evlenmiştir. Bu evlilik ilk başta Hunluların lehine sonuçlar verse de devam eden dönemlerde Hun Devleti’nin yıkılmasına sebep olmuştur.
Ki-ok döneminde fazla hissedilmeyen Çin etkisi oğlu Kün-Çin zamanında iyice kendisini göstermiştir. Hun topraklarında Çinli prenseslerin izniyle gelen Çinli diplomatlar burada halkın arasına karışıyor, gerekli yerlerde halkı yönetime karşı kışkırtıyordu. Diğer yönden devlette Tanhu’nun oğulları arasındaki taht kavgalarına Çinlilerin müdahil olması Hun devlet yönetimini yıpratıyordu. Çinliler İpek Yolu üzerindeki Hunluların batı sınırlarındaki devletlerle işbirliği halinde olmaları ve İpek Yolu üzerinde Hun hâkimiyetini kırmaları, Çinlilerden gelen hediye ve vergilerin azalması Hunluları iktisadi yönden olumsuz etkilemiş, zamanla devlet yönetimi zayıflamaya başlamıştır.
Çinlilerin sistematik çalışmaları sonrasında boylar arasındaki çekişmeler zamanla savaşa dönüşmüştür. Boylar savaşı sonrasında devlet ilk önce batı - doğu diye ikiye ayrılmış, akabinde de Doğu Hunları güney - kuzey olmak üzere yine bölünmüştür. Doğu Hunları belli dönemlerde güçlenerek Çin Devleti ile mücadelesini devam ettirse de hiçbir zaman eski gücüne kavuşamamıştır. Güney Hunları Çin hâkimiyetine ilk başlarda direnmiş fakat bu direnç uzun sürmemiştir. Kuzey Hunları ise Sien piler tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Batı Hunları batıya doğru yönelmiş, kavimler göçünün Avrupa’yı etkilemesinde en önemli sebep olmuşlardır.
1.4. Kavimler Göçü
MS 374 yılında Balamir önderliğinde İtil Nehri’ni geçen Batı Hun Türkleri Doğu Avrupa’daki halklarının kuzeye göç etmelerine neden olmuşlardır. Hunlar kendilerine bağlı Fin - Ugor ve Macarlarla birlikte kuzeye yönelince de bu kavimler Orta Avrupa’ya göç etmişlerdir. Roma İmparatorluğu’nun önce doğu - batı diye bölünmesine ve sonunda da Batı Roma’nın yıkılmasına varan bu göç dalgasına tarihte Kavimler Göçü adı verilmiştir

Cevapla
.

Anahtar Kelimeler

Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF ,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF Öğretmen Forumu,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF yükle,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF download,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF indirmek istiyorum,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF ödev yükle,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF bedava, Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF ÖDEV İNDİR,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF YÜKLE,etkinlik,yukle,İndir,download,inndir,Uygarlık tarıhi 7.hafta PDF eğitimUygarlık tarıhi 7.hafta PDFdosya indir


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Uygarlık Tarihi 1-7 Vize Çalışması Sosyocan 0 2,700 01-03-2015, 0:37
Son Yorum: Sosyocan
  Uygarlık tarıhı 6.hafta PDF SOSYOPAT 0 2,670 27-01-2015, 16:23
Son Yorum: SOSYOPAT
  Uygarlık tarihi 5.hafta PDF SOSYOPAT 0 2,419 27-01-2015, 16:07
Son Yorum: SOSYOPAT
  Uygarlık tarihi 4.hafta PDF SOSYOPAT 0 3,243 27-01-2015, 16:00
Son Yorum: SOSYOPAT
  Uygarlık tarihi 3.hafta PDF SOSYOPAT 0 3,185 27-01-2015, 15:09
Son Yorum: SOSYOPAT



Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
Türkçe Çeviri : MyBBTürkiye, MyBB, © 2002-2023 MyBB Group.
MyBB Destek: InSiDe