Henüz 18'ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla dolu hayata
başlamaya hazırdın... Ne oldu?
İstemedigin bir okula girdin. İnsanları mutlu etmek, saygı
kazanmak, sevilmek için... Sevmediğin bir bölümde senelerini harcadın....
Ayaklarinı sürüye sürüye gittin derslere... Çalısmak istemedin...
Ama yine de zorladın kendini... Güç bela bitirdin sonunda...
Ne ailen, ne de arkadaşların görmedi yaptığın fedakarlığı...
Alkışlamadılar seni, omuzlarının üzerine çıkarmadılar, madalya takmadılar...
Enerjin çoktan tükenmeye başladi bile...
Kimse bilmez nasıl kendini feda ettiğini...
Ruhunu teslim ettiğini... Gençliğini tükettiğini...
Şimdi iş bulman gerek...Para kazanman, araba alman, ev alman gerek.....
İstemediğin bir işe girdin...
Böyle olması gerekiyor diye...
Sırf çevrendekiler bekliyor diye...
İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için...
Sabahın köründe gidiyorsun işe...Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun...
Heyecan duymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun...
Yarının gelmesinden nefret ediyorsun...
Sevildiğini hissettin mi peki? Ya saygı?
Bitti mi insanların istekleri?
Özgür müsün artık?
Hayır hala özgür değilsin...
Şimdi evlenmen gerek...
Öyle ya yaşın geçiyor, evde mi kaldın ne?
Arıyorsun etrafında uygun birisini,artık evlenmeliyim diyorsun...
Acaba gerçekten istiyor musun?
Sana uygun birisini buldun işte, boyu boyuna, mesleği mesleğine, parası parana göre...
Peki ya kalbin?
Düğününden bir gece önce sessizce itiraf ettin kendine, ya doğru kişi değilse?
Belli ki hazır değildin bu evliliğe...
Evlenmek için evlendin...
İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için...
Mutlu oldun mu peki?
Kalbin heyecanla doldu mu?
Akşam eve koşarak döndün mü?
Sevildiğini hissettin mi?
Hayatı kendi gözlerinle hiç yaşadın mı?
Ne istediğini biliyor musun?
Ya istemediğini?
Hiç risk aldın mı?
Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı?
Çocuğun bir gün sorarsa Özgürlük Nedir?
Ne cevap vereceksin?
Sen hiç özgürlüğü yaşadın mı?
Evliliğinde problemler yaşıyorsun...
Sevmediğin bir insanla cehennemi paylaşıyorsun...
Boşanmak fikri kafana gelip gelip gidiyor...
Cesaret edemiyorsun...
İnsanlar ne der diyorsun...
Gene kendi duygularının üzerine bir duvar örüp başka insanlar için evliliğinde kalıyorsun....
Fedakarlığını gören biri var mı?
Yaşadığın ızdırabı senin gibi yaşayan?
Korkuların seni hapsetmiş, her geçen gün etrafına bir duvar daha örüyorsun.
Sevilmeme korkusu, yalnız kalma korkusu, başarısız olma korkusu,
Saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler neler...
Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu?
Cesaretle atıldın mı hiç, ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi?
Sevilmemeyi göze aldın mı hiç?
Gülünç duruma düştün mü?
Ağladın mı doyasıya, insanlara aldırmadan?
Acı çektin mi hiç, hani öleceğini düşünecek kadar...
Ve iyileşmeyi başarabildin mi hiç?
Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne klavuz.
Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış...
Koca bir ömür başka insanların kontrolü altında geçip gitmiş.
Alışmışsın artık bu düzene, artık istesemde çıkamam diyorsun...
Ve gene kendin için bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun...
Ne olurdu istediğin okula gitseydin...
Kim ne derse desin, ressam olsaydın...
Müzisyen, Arkeolog, Sanatçı,Sporcu olsaydın...
Hayattaki büyük adımları ancak hazır olduğunda sen istediğin için atsaydın...
Ne olurdu biraz risk alsaydın?
Biraz kendine güvenseydin?
Biraz kendine inansaydın?
Ne olurdu seni çepeçevre saran zincirleri kırıp, önünde ki duvarları aşıp, kendin olabilmeyi başarsaydın?
Kim! Ne diyebilirdi sana?
Gene kimse madalya takmazdı, gene kimse alkışlamazdı, Gene kimse seni omuzlarının üzerine çıkarmazdı...
Ama sen kendine saygı duyardın!
Haydi şu anda şu dakika bir daha bak hayatına...
Bu sefer kendin için bir şeyler yap...
Bırak insanlar sevmesin seni,
Bırak senin mutsuzluğundan mutlu olmayıversinler
Bırak takdir etmesinler, onaylamasınlar
Bırak dedikodunu yapsinlar, itiraz etsinler...
Hayatında bir kere olsun bu riski al!
İstediğin mesleği yap...
Zevk al ürettiğin işten...
Uçarak git işine...
Keyif al birlikte çalıştığın insanlardan...
Yaşamını kendin
SEÇ ve MUTLU OL
Seçtiğin bu yaşamdan...
İstediğin insan ile istediğin zamanda evlen... İster 20'inde ol, ister 50'inde...
Senden başka kim bilir doğru insanin kim oldugunu ve
Doğru zamanın ne zaman olduğunu?
Dinleme başkalarını...
Evlenmek için hiç bir zaman geç sayılmaz...
Ve hatta istiyorsan asla evlenme...
Bu yaşam senin! , ve ızdırabını da, mutluluğunu da yaşayan tek sensin....
İstiyorsan başka bir şehre taşın, başka bir ülkeye, başka bir kıtaya...
Mecbur değilsin bu şehire tıkılıp kalmaya...
İstiyorsan yeniden okula başla, yeni bir meslek,
YENİ BİR HAYAT
YENi BEN
Diyerek KENDİN İÇİN YAŞA...
Şimdi soruyorum sana...
NE ZAMAN KENDİN İÇİN BİRŞEYLER YAPACAKSIN???
-Can Dündar-
başlamaya hazırdın... Ne oldu?
İstemedigin bir okula girdin. İnsanları mutlu etmek, saygı
kazanmak, sevilmek için... Sevmediğin bir bölümde senelerini harcadın....
Ayaklarinı sürüye sürüye gittin derslere... Çalısmak istemedin...
Ama yine de zorladın kendini... Güç bela bitirdin sonunda...
Ne ailen, ne de arkadaşların görmedi yaptığın fedakarlığı...
Alkışlamadılar seni, omuzlarının üzerine çıkarmadılar, madalya takmadılar...
Enerjin çoktan tükenmeye başladi bile...
Kimse bilmez nasıl kendini feda ettiğini...
Ruhunu teslim ettiğini... Gençliğini tükettiğini...
Şimdi iş bulman gerek...Para kazanman, araba alman, ev alman gerek.....
İstemediğin bir işe girdin...
Böyle olması gerekiyor diye...
Sırf çevrendekiler bekliyor diye...
İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için...
Sabahın köründe gidiyorsun işe...Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun...
Heyecan duymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun...
Yarının gelmesinden nefret ediyorsun...
Sevildiğini hissettin mi peki? Ya saygı?
Bitti mi insanların istekleri?
Özgür müsün artık?
Hayır hala özgür değilsin...
Şimdi evlenmen gerek...
Öyle ya yaşın geçiyor, evde mi kaldın ne?
Arıyorsun etrafında uygun birisini,artık evlenmeliyim diyorsun...
Acaba gerçekten istiyor musun?
Sana uygun birisini buldun işte, boyu boyuna, mesleği mesleğine, parası parana göre...
Peki ya kalbin?
Düğününden bir gece önce sessizce itiraf ettin kendine, ya doğru kişi değilse?
Belli ki hazır değildin bu evliliğe...
Evlenmek için evlendin...
İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için...
Mutlu oldun mu peki?
Kalbin heyecanla doldu mu?
Akşam eve koşarak döndün mü?
Sevildiğini hissettin mi?
Hayatı kendi gözlerinle hiç yaşadın mı?
Ne istediğini biliyor musun?
Ya istemediğini?
Hiç risk aldın mı?
Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı?
Çocuğun bir gün sorarsa Özgürlük Nedir?
Ne cevap vereceksin?
Sen hiç özgürlüğü yaşadın mı?
Evliliğinde problemler yaşıyorsun...
Sevmediğin bir insanla cehennemi paylaşıyorsun...
Boşanmak fikri kafana gelip gelip gidiyor...
Cesaret edemiyorsun...
İnsanlar ne der diyorsun...
Gene kendi duygularının üzerine bir duvar örüp başka insanlar için evliliğinde kalıyorsun....
Fedakarlığını gören biri var mı?
Yaşadığın ızdırabı senin gibi yaşayan?
Korkuların seni hapsetmiş, her geçen gün etrafına bir duvar daha örüyorsun.
Sevilmeme korkusu, yalnız kalma korkusu, başarısız olma korkusu,
Saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler neler...
Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu?
Cesaretle atıldın mı hiç, ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi?
Sevilmemeyi göze aldın mı hiç?
Gülünç duruma düştün mü?
Ağladın mı doyasıya, insanlara aldırmadan?
Acı çektin mi hiç, hani öleceğini düşünecek kadar...
Ve iyileşmeyi başarabildin mi hiç?
Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne klavuz.
Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış...
Koca bir ömür başka insanların kontrolü altında geçip gitmiş.
Alışmışsın artık bu düzene, artık istesemde çıkamam diyorsun...
Ve gene kendin için bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun...
Ne olurdu istediğin okula gitseydin...
Kim ne derse desin, ressam olsaydın...
Müzisyen, Arkeolog, Sanatçı,Sporcu olsaydın...
Hayattaki büyük adımları ancak hazır olduğunda sen istediğin için atsaydın...
Ne olurdu biraz risk alsaydın?
Biraz kendine güvenseydin?
Biraz kendine inansaydın?
Ne olurdu seni çepeçevre saran zincirleri kırıp, önünde ki duvarları aşıp, kendin olabilmeyi başarsaydın?
Kim! Ne diyebilirdi sana?
Gene kimse madalya takmazdı, gene kimse alkışlamazdı, Gene kimse seni omuzlarının üzerine çıkarmazdı...
Ama sen kendine saygı duyardın!
Haydi şu anda şu dakika bir daha bak hayatına...
Bu sefer kendin için bir şeyler yap...
Bırak insanlar sevmesin seni,
Bırak senin mutsuzluğundan mutlu olmayıversinler
Bırak takdir etmesinler, onaylamasınlar
Bırak dedikodunu yapsinlar, itiraz etsinler...
Hayatında bir kere olsun bu riski al!
İstediğin mesleği yap...
Zevk al ürettiğin işten...
Uçarak git işine...
Keyif al birlikte çalıştığın insanlardan...
Yaşamını kendin
SEÇ ve MUTLU OL
Seçtiğin bu yaşamdan...
İstediğin insan ile istediğin zamanda evlen... İster 20'inde ol, ister 50'inde...
Senden başka kim bilir doğru insanin kim oldugunu ve
Doğru zamanın ne zaman olduğunu?
Dinleme başkalarını...
Evlenmek için hiç bir zaman geç sayılmaz...
Ve hatta istiyorsan asla evlenme...
Bu yaşam senin! , ve ızdırabını da, mutluluğunu da yaşayan tek sensin....
İstiyorsan başka bir şehre taşın, başka bir ülkeye, başka bir kıtaya...
Mecbur değilsin bu şehire tıkılıp kalmaya...
İstiyorsan yeniden okula başla, yeni bir meslek,
YENİ BİR HAYAT
YENi BEN
Diyerek KENDİN İÇİN YAŞA...
Şimdi soruyorum sana...
NE ZAMAN KENDİN İÇİN BİRŞEYLER YAPACAKSIN???
-Can Dündar-
.